Charlotte Kurali


     Dusundum de, evlendikten sonra bu kurala uymak icin nekadar cok caba sarfediyorum...Aslinda bu benim istegimle degil de biraz zorunluluktan oluyor...Nasil mi??
     Hemen anlatayim o halde, az cok artik biliyorsunuz benim yasam seklimi, kocacigin isi dolayisi ile ordan oraya gidip geliyoruz.Bu da demek oluyor ki biz aslinda valizlerde yasiyoruz...Dugun zamani annecigimin istegi uzerine esyalarimi derleyip topladim iyice...Verilecekleri verdim, yillarca giyinebileceklerimi sakladim, cok para verip baskasina vermeye-atmaya-satmaya kiyamadiklarimi iyice sakladim:)), bir de yanimda getirebilecegim 46 kiloyu ayikladim...46 kilo kulaginizda, gozunuzde cok buyumesin, zaten bir valiz yiyecek getiriyorum gelirken, kaliyor 23 kilo, ona da 2-3 ayakkabi, yazlik kislik birkac parca, bakim urunlerin vs derken doldu mu limitin..Bu durumda Tr'de biraktiklarima nasil icim gidiyor bir bilseniz, daha uzerime hic takmadigim bir suru sey, en cokta ayakkabilarim-cizmelerim cunku itiraf ediyorum ayakkabi ve canta benim vazgecilmezim...Hep suna inanirim; ne giyinirsen giyin ayakkabin ve cantan nekadar alimliysa sen de o kadar alimlisindir...Ne yapim bu da benim takintim iste...Simdi tam bu nokta da Charlotte Kurali devreye giriyor...Ne oldu benim saplantim gecti mi yok gecmedi ama eskisi gibi her begendigim cifti almak yerine herseyle kombin edebilecegim bir duz, bir topuklu, bir bot, bir cizme aliyorum ve eskitene kadar onlari giyiniyorum sonra yenilerini aliyorum.Kiyafet konusunda da eskiden hemen atladigim seylere simdilerde aman ya dursun simdi alsam nasil yanimda goturucem evde nereye kaldiricam deyip almiyorum..Aldigimda da hevesimi alana kadar giyinip ortadan kaldiriyorum.Zaten butun esyalarim valizlerde ve kutularda oldugundan bir daha araki bulasin...Inanin bilmiyorum neyim var neyim yok...Herseylerim heryerde bir duzenim yok anlayacaginiz...
Valiz hazirlamaktan da artik yorgun dustugum icin birseyleri yerlestirirken, aman bu da olmayi versin olmem ya deyip almiyorum yanima...Zaten o agirliklari tasima faslini anlatmistim onceki yazilarimda...
     Daha basit yasamayi ogreniyorum yavas yavas..Zaten hep imreniyorum bu yolculuklarda sirtlarina cantalarini takip sadece o kadarla gunlerce seyahat edenlere...Onlar kadar olamam biliyorum (hijyen ruhum sagolsun) ama eski halimin yarisi oldum bile :))) Hos Turkiye'ye donup, soyle genis giyinme odali bir evim olunca, devam edecegime soz veremeyebilirim:))
Bu sebeple,
Charlotte Kuralini Turkiye'de hayata gecirebilenlere kocaman bir alkis lutfen :)

Bir de bilmeyenlere buyurun Charlotte Kurali ;

Mina Urgan demiş ki;

"Ben sahip olduklarımın tadını çıkarmayı öğrendim hayatta. Sahip olamadıklarımın ve olamayacaklarımın acısına ise ayıracak zamanım yok.
Hayat çok kısa."
çok DA doğru demiş... ...
Daha çok şeye ihtiyaç duymak değil, varolanla yetinebilmeyi başarabilmektir önemli olan...
Charlotte kuralı
Charlotte, Paris'te yaşayan çok güzel bir kızdır. O kadar güzeldir ki, sarı saçları şelaleler gibi omuzlarından kollarına dökülür.
Boyu upuzun, bacakları upuzundur. Bir reklam ajansında, müşteri temsilcisi olarak çalışır. İyi para kazanır. Ailesi çok varlıklıdır hatta. Geçen yaz, Güney Fransa'daki malikánelerini, Brad Pitt-Angelina Jolie çiftine kiralamışlardı. Hatta, "Geldiğimizde evde, hizmetlilerden başka kimse olmasın" diye tembihlemelerine rağmen, Charlotte gidişini muzipçe geciktirmiş ve bu meşhur çiftle tanışmıştı. Bense Charlotte'u geçen hafta Paris'te tanıdım. Şu Ana kadar, fütursuz bir roman girişi gibi gelişen bu bilgileri almanız, kuralı sorgulamamanız açısından önemli.
Paris'te, bir arkadaşım beni Charlotte'un evine davet etti. Bilirsiniz, insanlar birbirlerinin hayatını merak eder, fark etmeden ve ettirmeden incelerler. Hatta benim en sevdiğim şeylerden biri, sokakta, perdeleri sonuna kadar açık evlere ve orada yaşananlara şahit olmaktır. İnsanın içi, insanlığa ısınır. Dersin ki, "Oh... Üç aşağı beş yukarı aynı şeyler işte!" Ben de, böyle gözlerle incelemeye başladım biraz önce tanıdığım bu güzel Fransız kızın hayatını. Herkesin evinden yola çıkıp, kendisine varmak mümkün.
Fakat bu evde bir tuhaflık vardı. Her şeyden çok AZ vardı bu evde. Gerektiği kadar. Mesela, bir şampuan bir sabun. Küvetin kenarında öyle yalnız başlarına... (Birbirleriyle uzun zamandır konuşmadıklarına eminim.) Minnacık bir dolap. İçinde birkaç elbise kazak. Altı yedi ayakkabı. İki DVD. Beş cd. Ipod. Dört bardak, birkaç tabak. Birkaç mum. En fazla on tane kitap. Hiç ruj yok! Çantasındaymış. Zaten lipstick o DA... Hayatta bazen, birleştirdiğin kalıpların tamamen dışı bileşimler olur DA, şaşakalırsın ya. Başa dönersin ya. Bir yerde bir hesaba, olmazsa olmaz diye eklediğin bir kalem birdenbire, tek bir örnekle, kendini siler ya. Öyle oldu bana. Gözlerindeki silik eyeliner dışında, süsü de yok bu kızın. Peki bu kız nasıl böyle kız oldu? Nasıl böyle Sade kaldı? Kadın oldu? Dışarıda bu kadar AZ şeyle, içi çok oldu? Anlayamadım. Çözemedim. Ona zaten banyosunu gördükten sonra, "miss simplicity" adını takmıştım hemen. Bayan Sadelik. Beni şaşırtan şey, aynı zamanda modellik yapacak kadar güzel ve havalı, aynı zamanda varlıklı bir kızın bu hayat seçimi. Olağanüstü... Kendi hayatım, arı kovanı gibi başımda vızıldamaya başladı. Paris sokaklarında beni takip edip durdu bu arılar. Tek çöp bir şey alamadım. Hep sordum: buna gerçekten ihtiyacım var mı? Buna benzer, aynı işi gören bir şeyim var mı?... Koca koca alışveriş merkezleri, bizi kandırmak için birbirleriyle iddiaya girmiş ahtapotlar gibi gelmeye başladı. Kaçtım, kaçtım, saklandım. Sahip olduklarımın, yarısından fazlasına ihtiyacım yoktu. Hayatı ağırlaştıran şey, seçim çokluğu. Az şey kadar güzeli yok. Gereği yok. Sonumuz belli. Banyoda bütün ürünler, dopdolu şişelerle birbirlerini köpürtürken, hiç giymediğimiz kazaklar lüzumsuzca dizilmiş t-shirt'lere dolapta el şakası yaparken, hiç açılmamış kitaplar kendi kendilerine konuşurken... Biz orada olmayacağız. Üstelik onlar DA, boşu boşuna bizden başka kimsenin olmamış olacak.
Anladınız değil MI Charlotte kuralını.

10 yorum:

Aslı dedi ki...

mmmm çok hoşuma gitti bu yazı ve özellikle Charlotte kuralı... Uygulamak için yıllardır uğraşıyorum ama pek de başarabildiğim söylenemez... Ama eşim dağcı olduğu için yolculuklarımız aynen böyle, yazın 1 ayda 4-5 şehir gezdik ve yanımızda toplam 1 dağ çantası bir de günlük sırt çantası vardı:)

JaDe dedi ki...

Ne güzelmiş Charlotte kuralı canım ama keşke ben de uygulayabilsem :( En çok makyaj malzemeleri ve cilt bakımı ürünlerinde bu kuralı uyguluyorum. Bir ürünüm bitmeden diğer bir ürünü almam. Ama kıyafet ve de ayakkabı konusunda bu kurala asla sadık kalamam sanırım:)) Yine de denemeye değer, bu güzel postu paylaştığın için çok teşekkürler pollyannacım

Unknown dedi ki...

Biraz çaba ile olmayacak iş değil. Çok beğendim bu yazıyı,çok teşekkürler.
Sevgiler
Pınar

cecilia dedi ki...

o kadar beğendimkii bu kuralı, bence çok doğruu, bazen kendimize dur demeyi bilmiyoruz alıyoruz da alıyoruz hepsini kullanıyormuyuz hayır zor olan bunları almak değil mesele bu değil mesele azla yetinmeyi mutlu olabilmeyi bilmektir kanaatimce :)

POLLYANNA dedi ki...

Aslicim desene sen su benim hep imrendigim sirt cantalilardansin:)birkere daha sevdim seni :))

POLLYANNA dedi ki...

Jadecim, biliyorum ben de ayniydim bakma simdi donsem Tr'ye kural mural hak getire:))Guney Abd ulkelerinde de dikkat cekmemeye calisiyoruz, malum acliktan gozleri donenler var ve yabanci oldugunu anlayinca hic aflari yok:(((Makyaj malzemelrinde uygulaman bile basari bak neguzel, hadi bakalim yavas yavas ...Sevgilerimle

POLLYANNA dedi ki...

Pinarcim, begenmene sevindim, dedigin gibi biraz caba biraz telkinle olmayacak sey degil...Opuyorum cnm kocaman sevgiler

POLLYANNA dedi ki...

Ceciliacim, mesele diye yazmissin ya aklima direk ezel geldi :))Cnm benim cok dogrusun, benim esim hep der ki yatirim mi yapiyorsun kiyafetlerle, yani simdi lazim olmayacak birseyi bile aman kacirmayim diye alirdim, simdi ise aman diyorum almam gerekirse daha guzeli gelmis olur onu alirim diye avutuyorum ve frenliyorum kendimi:)
Azla mutlu olmayi hepimizin ogrenmesi dilegiyle sevgiler tatlim

üzüm kuşu dedi ki...

bayıldım bloguna yazılarına en çokda buna kopyalaıp yanımda taşımak istiyorum ihtiyacım olmadan neler harcadım nekadar luzumsuz şeyler aldım bir bir geldi gözümün önüne,,,,:)

POLLYANNA dedi ki...

Cemrecim, begendigine sevindim.Bu yazi az da olsa etki ettiyse ne mutlu bana, iyi ki yazilmis ve ben de yayinlamisim :)Sevgiler

Related Posts with Thumbnails